İslam Medeniyetinin Doğuşu Konu Özeti
İslamiyet Geldiğinde Dünyanın Durumundan -özellikle dini anlamda- bahsederek başlayalım konumuza. Bu bölümde Avrupa, Orta Asya, İran, Hindistan, Çin, Japonya ve Cahiliye Dönemi Arabistan‘ı inceleyeceğiz.
AVRUPA
İslamiyet’in doğduğu sıralarda Avrupa’da Hristiyanlık inancı yaygındı. Kavimler Göçü sonrasında Avrupa’da Vizigot ve Frank krallıkları vardı. Anadolu, Suriye, Mısır, D. Akdeniz ve Balkanlarda Bizans İmparatorluğu egemendi. Avrupa’da güçlü krallıklar bulunmayıp feodalite rejimi hakimdi.
ORTA ASYA
Orta Asya’da Göktürkler; Göktanrı inancı, Budizm, Mani dini ve Şamanizm inançlarına sahiptiler.
İRAN
İran’da Sasaniler devleti vardı. Zerdüştlük dini hakimdi.
HİNDİSTAN
Siyasi birlikten yoksun olan Hindistan’da Hinduizm, Brahmanizm, Budizm gibi çeşitli dinler yaygındı.
ÇİN
Sui Hanedanı Çin’de egemen idi. Konfüçyüs, Taoizm, Budizm inançları yayılmıştı.
JAPONYA
Japonya’da Şintoizmin, Budizm ve Taoizm dinleri yayılmıştı.
CAHİLİYE DÖNEMİ ARABİSTAN
Arabistan yarım adası Asya’nın güneyinde yer alan Kızıldeniz, Basra körfezi, Umman Denizi, Hint Okyanusu, Suriye ve Filistin ile çevrili büyük bir kısmı çölden oluşan yarım adadır.
Arabistan yarımadası üç coğrafi bölgeye ayrılır; Orta Arabistan’da Hicaz, Güney Arabistan’da Yemen ve Kuzey Arabistan’da Necid. Hicaz ve Yemen bölgeleri yaşamaya elverişli coğrafya ve iklime sahiptir.
Arabistan’da siyasi birlik yoktur. Güney Arabistan’da Main, Seba ve Himyeri devletleriyle, Kuzey Arabistan’da Nebatiler, Gassaniler, Hireliler devletleri kurulmuştu.
İslamiyet’ten önce bozulan Arap toplum yapısına cahiliye dönemi denir. Bu dönemde Araplar arasında putperestlik inancı vardı. Arap toplumu; siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik ve ahlaki yönden çöküntü yaşıyordu. Toplumda kadınların hiçbir değeri yoktu; mal gibi alınıp satılırdı. Kız çocukları diri diri toprağa gömülürdü. Arabistan’da kabile savaşları, kan davaları, çok kadınla evlilik ve köle ticareti yaygındı.
Arap halkı 2’ye ayrılırdı. Şehirlerde ticaretle uğraşanlara medeni, çölde göçebe yaşayıp hayvancılıkla uğraşanlara bedevi denirdi.
Arabistan’da temel ekonomik faaliyet kervan ticaretidir. Bedevi kabileler hayvancılık yapar, Yemen’de tarım yapılırdı.
Hicaz bölgesinin en önemli kenti Mekke idi. Mekke halkı ticaret ile geçimlerini sağlardı.
Mekke şehri İslamiyet gelmeden önce de Arabistan’ın en önemli şehri idi.
Arabistan’da kabilecilik yaygındı. Kabileler arasında haram aylarda savaş yapılmaz,(Eğer bu aylarda savaş yapılırsa buna Ficar savaşları denir) bu aylarda Araplarca kutsal sayılan Mekke’de Ukaz Panayırı düzenlenir; alışveriş, şiir, hitabet ve at yarışları, gibi etkinlikler düzenlenirdi. Kâbe’deki putlar da ziyaret edilirdi.
Bu etkinlikler Arabistan’da kültürel birliğin oluşmasını sağlamıştır.
Araplar arasında en yaygın din putperestlikti. Kâbe’nin içerisinde pek çok put bulunmaktaydı. Çeşitli bölgelerde Hıristiyanlık, Musevilik, Haniflik ve Mecusilik inançları da görülmekteydi.
HZ. MUHAMMED’İN HAYATI
Hz. Muhammed 571 yılında Mekke’de doğdu.
Babası Abdullah, annesi Amine’dir. Hz. Muhammed Haşimoğulları ailesindendir. Dedesi Abdülmuttalip Mekke’nin ileri gelenlerinden olup Kureyş kabilesinin önderiydi.
Hz. Muhammed’in babası doğmadan öldüğü için altı yaşına kadar annesi büyütmüş sonra sekiz yaşına kadar dedesi daha sonra dedesi de ölünce onu amcası Ebu Talip himaye etmiştir.
Hz. Muhammed ticaret kervanlarıyla Suriye ve Yemen bölgesini tanımış ticari yaşamın yöntem ve kurallarını amcası Ebu Talip’ten öğrenmiştir.
Hz. Muhammed gençliğinde dürüstlüğü ve güvenilirliği(Muhammed el-emin) ile tanınmış Mekke’nin zengin hanımı Hz. Hatice ile evlenmiştir. Hz. Muhammed gençliğinde kervan ticaretiyle uğraşmıştır.
PEYGAMBER OLUŞU VE PEYGAMBERLİĞİ
Hz. Muhammed hiçbir zaman putlara tapmamış, Haniflik inancını benimsemiştir.
Kırk yaşına geldiğinde sık sık Nur dağındaki Hira mağarasına giderek orada günlerce ibadet ve tefekküre dalarak inzivaya çekiliyordu.
610 yılında bir gün Hira mağarasında Cebrail meleği oku ile başlayan ilk vahiyi getirdi.
İslam dinini Hz. Muhammed, ilk önce kendi yakınlarına tebliğ görevine başladı.
NOT
Hz. Hatice, Hz. Ali, Hz. Zeyd ve Hz. Ebubekir ilk Müslüman olan kişilerdir.
HZ MUHAMMED’İN MEKKE DÖNEMİ
Hz. Muhammed tebliğlerini önceleri gizlice (üç yıl), daha sonra açıkça bütün Mekkelilere tebliğ etti.
Mekkeli Müşrikler İslam’ın yayılmasını engellemek için Müslümanlara zulüm ve işkence yapmaya başladılar. Bu baskı ve boykot Hicret’e kadar devam etti.
Mekkeli Müşriklerin İslamiyete karşı çıkmalarının nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
* Zenginlerin ekonomik çıkarlarını kaybetmekten korkmaları,
* İslam’ın bütün insanları eşit olarak görmesi,
* İslam’ın putları yasaklaması,
* Geleneklere bağlılık,
* Kabile üstünlüğü anlayışı ve kötü alışkanlıklar,
Mekkelilerin baskı ve işkenceleri artınca, Müslümanların bir kısmı ilk hicretlerini Habeşistan’a yaptılar. Habeş kralı Necaşi’nin Müslümanlara iyi davranması üzerine bir yıl sonra başka bir grup daha Habeşistan’a hicret etti.
İslam’ın Mekke’de hızlıca yayılması üzerine müşrikler, Müslümanlara karşı boykot başlattılar. Onlarla her türlü ilişkiyi kestiler. Bu durum üç yıl sürdü.
619 yılı Müslümanlar için hüzün yılı oldu. Bu yılda Hz Hatice ve Ebu Talip öldüler.
NOT
Akabe biatlarında Mekke dışından ilk defa Medineli 12 kişi Müslüman oldu. (1. Akabe Biatı). İkinci görüşmede ise 73 erkek 2 kadın Müslümanlığı kabul etti.
HİCRET
Hz. Muhammed Mekkeli Müslümanların Medine’ye göçmelerine izin verdi. Müslümanlar kafileler halinde Mekke’den Medine’ye göç ettiler. Bu olaya İslam tarihinde “Hicret” denir (622).
Peygamberimiz, Hz. Ebubekir ile Mekke’den Medine’ye hicret etti.
NOT
Medine’ye göç eden Mekkeli Müslümanlara Muhacir, onlara ev sahipliği yapan Medineli Müslümanlara Ensar adı verilir.
Peygamberimiz, ensarla muhaciri kardeş ilan etti. Medine’de yaşayan Müslümanlar ile Yahudiler arasında bir vatandaşlık antlaşması yaptı.
Peygamberimiz Medine’de bütün kan davalarını kaldırdı. Mescid-i Nebevi yapıldı.
NOT
Peygamberimiz Medine de bir şehir devleti kurmuştu. Bu devletin başkanı, yargıcı ve komutanı idi.
Hicret’in Sonuçları:
*Müslümanlar Mekke dışında bir yerde dini görevlerini özgür bir şekilde yerine getirme şansını elde etti.
*İslamiyet farklı bölgelere yayılma imkanı buldu.
*Hicretin gerçekleşmesinden sonra Hz. Muhammet Medine’de 53 maddelik anayasa yazarak Müslümanların haklarını Medine’de garanti altına aldı.
*Medine topraklarına Mescid-i Nebi inşa edildi.
*Hicret Hicri takvimin başlangıcı olarak kabul edildi.
*İslam devletlerinin temeli atıldı. Peygamber efendimiz ilk devlet başkanı oldu.
*Hz. Muhammet’in hazırlamış olduğu anayasa ile Müslümanların, Yahudilerin ve putperestlerin arasındaki ilişkiler siyasi boyut kazandı
Medine Sözleşmesi
1) Diyetlerle fidyelere ait kurallara önceden olduğu gibi bundan sonra da uyulacaktır
2) Museviler din özgürlüğüne sahip olacaktır.
3) Yahudiler ve Müslümanlar üçüncü bir tarafa savaş ilanına mecbur kalırsa birbirlerine yardım edecektir.
4) İki taraf da Kureyşli müşrikleri korumayacaktır.
5) Medine ye bir saldırı durumunda şehrin korunması için taraflar birlikte hareket edecektir.
6) İki taraftan biri bir düşmanla barış yaparsa iki taraf da barış şartlarına uyacaktır.
7) Üzerinde ihtilafa düşülen bir konuda, Allah’ın Resulü’ne başvurulacaktır.
HZ. MUHAMMED’İN SİYASİ VE ASKERİ FAALİYETLERİ
Bedir Savaşı (624)
Nedeni: Müslümanların Mekke’de kalan mallarına karşılık Şam’dan gelen müşriklere ait kervanları elde etmek istemesidir. Müşriklerin ise kervanların güvenliğini sağlamak istemesi üzerine çıktı.
Sonuçları:
a) Müslümanların yaptıkları ve kazandıkları ilk savaştır. Müslümanların kendine güveni artmıştır. Mekke’nin Arabistan’daki itibarı sarsılmıştır.
b) Ganimet dağıtımı ve esirlere muamele gibi konularda İslam savaş hukukunun temelleri atılmıştır.
c) Esir alınan Mekkelilerden zengin olanlar fidye karşılığında, okur-yazar olanlar ise 10 çocuğa okuma yazma öğretmek şartıyla serbest bırakılmışlardır.(İslamiyet’in eğitime verdiği önemi gösterir.)
d) Antlaşmaya uymayan Ben-i Kaynuka Yahudileri Medine’den çıkarılmıştır.
Uhud Savaşı (625)
Nedeni : Mekkelilerin, Bedir yenilgisinin intikamını almak istemeleri ve Medine Yahudilerinin kışkırtması gibi sebeplerle çıkmıştır.
Mekkeli müşrikler 3000 kişilik bir kuvvetle Medine üzerine yürüdüler. Savaş Uhud Dağı eteğinde oldu, Müslümanlar okçuların yerlerini terk etmeleri yüzünden savaşı kaybettiler ve Uhud dağına doğru çekildiler. Mekkeliler de Bedir’in intikamını almış olduklarına inanarak savaş alanını terk ettiler.
Savaşın Sonuçları
a) Müslümanların ilk yenilgisidir. Müslümanlar Peygamberimizin sözlerine uyulması gerektiğini anlamışlardır.
b) Mekkeliler, Müslümanları tek başlarına yok edemeyeceklerini anlamışlardır.
c) Mekkelilerle gizlice anlaşan Ben-i Nadir Yahudileri Medine’den çıkarılmıştır.
d) Peygamberimiz savaştan sonra Mekke-Medine arasındaki kabileleri kazanarak Mekke’yi yalnız bırakma gayesi gütmüştür.
Hendek Savaşı (627)
Nedeni: Mekkelilerin, İslam devletine son darbeyi vurmak istemeleri, Hayber ve Medine Yahudilerinin Mekkelileri kışkırtması,
Mekkeliler çeşitli kabilelerden topladıkları on bin kişilik bir ordu ile Medine üzerine yürüdüler.
Sahabeden Selmani Farisi’nin teklifiyle Medine’nin kuzey bölümüne hendekler kazıldı. Mekkeliler ilk defa gördüğü bu savunma taktiği karşısında başarılı olamadılar ve kuşatmayı kaldırıp çekildiler.
Savaşın Sonuçları
a) Mekkeli müşriklerin son hücum savaşıdır.
b) Müslümanlar Medine’yi savunacak güce ulaştıklarını ispatlamışlardır. Arap kabileleri arasında İslam yayılmıştır.
c) Mekkelilerle işbirliği yapan Ben-i Kureyza Yahudileri Medine’den çıkarılmıştır.
d) Müslümanlar bu savaştan sonra taaruz eden taraf olmuştur.
Hudeybiye Antlaşması (628)
Hz. Muhammet 628 yılında Kâbe’yi ziyaret etmek için 1500 kişiyle yola çıktı.Ancak Mekkeliler Müslümanların şehre girmesini engellediler. Uzun görüşmelerden sonra iki taraf arasında Hudeybiye Antlaşması imzalandı.
Antlaşma Maddeleri
1- Müslümanlar o sene Kâbe’yi ziyaret etmeden dönecekler bir yıl sonra ziyâret edecekler.
2- Müslümanlar Kâbe’yi ziyaret için geldiklerinde Mekke’de üç günden fazla kalmayacaklar ve yanlarında birer kılıçtan başka silah bulundurmayacaklar.
3- Müslümanların Mekke’de bulunduğu günlerde Kureyşliler Mekke dışına çıkacaklar.
4-Mekkelilerden Müslüman olan biri Medine’ye sığınırsa geri verilecek fakat Müslümanlardan Mekkelilere sığınan olursa geri verilmeyecek.
5-Kureyş dışında kalan diğer kabileler iki taraftan istediklerinin himâyesine girmekte ve anlaşma yapmakta serbest olacaklar.
6-Bu anlaşma on yıl geçerli olacak.
Hudeybiye Antlaşmasının Önemi
a) Mekkeliler Müslümanları resmen tanımışlardır.
b) İki taraf arasında gerginlik azalmıştır.
c) İslamiyet Mekkeliler arasında hızla yayılmıştır.
d) Mekke kervanları Medine topraklarından geçmeye başlamış, Müslümanların ticari hayatı canlanmıştır.
Hayber’in Fethi (629)
Nedeni : Hendek savaşında Hayber Yahudilerinin Mekkelileri desteklemesi sebebi ile Hayber kalesi fethedilmiştir. Şam ticaret yolunun ele geçirilmesi de ekonomik açıdan Müslümanları güçlü kılacaktı.
Hayber’in Fethinin Sonuçları
a) Medine-Şam kervan ticaret yolu Müslümanların kontrolüne girmiştir.
b) Müslümanlara karşı direnebilecek bir Yahudi merkezi kalmamıştır.
Mute Savaşı (629)
Bizans’a bağlı Gassaniler’in bir Müslüman keşif kolunu pusuya düşürüp şehit etmeleri üzerine Hz. Muhammed üç bin kişilik bir orduyu Zeyd b. Harise komutasında Suriye’ye gönderdi.
İslam orduları yüz bin kişilik Bizans ordusuyla yaptığı savaşı kaybetti. Halid b. Velid kumandayı eline alarak, daha fazla kayıp vermeden geri çekilmeyi başardı.
Mekke’nin Fethi(630)
Nedeni: Mekkelilerin, Hudeybiye antlaşması koşullarını, kendi taraflarında olan bir kabileyi destekleyerek bozmaları. Kabe’nin putlardan temizlenmek istenmesi.
Önemi :
a-İslamiyet’in yayılmasını hızlandırmıştır.
b-Müslümanların ekonomik gücü arttı.
c-Kabe, putlardan temizlendi.
d-Arap yarımadasında siyasi birlik sağlandı.
e-Mekke’nin fethi bütün Arabistan’ın fethini sağlayan önemli bir başlangıç oldu.
Huneyn Savaşı
Nedeni : Mekke’nin fethi üzerine , İslamiyet’i kabul etmeyen Arap kabilelerinin, Taiflilerin de desteğiyle bir ordu hazırlayıp, Müslümanlara saldırmak istemesi.
Sonuç : Mekke yakınlarındaki Huneyn vadisinde yapılan savaşı, Hz.Muhammed komutasındaki Müslümanlar kazandılar. Kaçanlar Taif’ e sığındı.
Taif Seferi (630)
Nedeni: Müslüman olmayan Araplar Taiflilerle işbirliği yapmıştır.- Putperestler düzenli bir ordu kurarak Müslümanlar üzerine yürümek istemiştir.
Sonuç: Müslümanlar Taif şehrini kuşatmışlardır. Muhasara altında olan şehir alınamamıştır. Ertesi yıl şehre giden İslam elçileri sayesinde Taif şehri Müslüman olmuştur.
Tebük Seferi (631)
Nedeni: Hz. Muhammed Bizans’ın büyük bir orduyla Arabistan üzerine yürüdüğü haberi üzerine otuz bin kişilik orduyla Suriye’ye sefere çıktı.
Sonuç: Haberin asılsız olduğu anlaşılınca geri dönüldü.
Veda Haccı ve Hutbesi
Hz Muhammed 632’de veda haccını yaptı. Mekke’ye gelen Hz. Muhammed, Arafat dağının eteğinde kalabalık bir Müslüman topluluğuna bir konuşma yaptı. Peygamberimiz Veda Hutbesi’nde bütün insanların eşit olduğunu, bütün Müslümanların birbiriyle kardeş olduğunu, birbirlerinin canlarına ve mallarına kastetmemelerini, cahiliye döneminde görülen kötü alışkanlıkların, kumarın, kan davalarının ve zulmün kaldırıldığını belirtti. Peygamberimizin yüzyıllar önce verdiği evrensel mesajlar bugün hala geçerliliğini korumaktadır.
Peygamberimizin Vefatı
Peygamberimiz, Veda Haccı’ndan sonra Medine’ye dönen Peygamberimiz rahatsızlığının artması sonucu 08 Haziran 632 tarihinde 63 yaşındayken vefat etti.
Hz. Peygamberimizin kabri Mescid-i Nebi’nin yanı başına defnedilmiştir. Kabrine güzel kokulu bahçe anlamında Ravza-i Mutahhara denir.
Dört Halife Devri
Halife (Emir’ül-mü’minin ): Peygamberimizden sonra İslam devletinin başına geçen ve onun peygamberliği dışındaki devlet başkanlığıyla ilgili tüm yetkilerine sahip olan kişidir.
Dört Halife döneminde halifeler seçimle belirlendiği için bu döneme Cumhuriyet dönemi de denir.
HZ. EBUBEKİR DÖNEMİ (632- 634)
Hz. Ömer’in teklifiyle Müslümanların önde gelenleri tarafından halife Hz. Ebubekir seçildi. İlk Müslümanlardan olması, önemli işlerde Hz. Muhammed’in onu vekil yapması, maddi ve manevi en fazla fedakârlık yapanlardan birisi olması halife seçilmesinde etkili oldu.
Hz Ebubekir Dönemi Önemli Gelişmeleri
*Hz Ebubekir döneminde yalancı peygamberler, dinden dönenler ve zekat vermek istemeyenler üzerine seferler yapılmıştır.
* Üsame b. Zeyd komutasındaki ordu Suriye’ye gönderilmiş, yöredeki kabileleri egemenliği altına alarak geri dönmüştür(632).
* Hz. Ebubekir devrinde yalancı peygamberler ortadan kaldırılmıştır (Müseyleme, Tuleyha).
* Zekât vermeyen kabileler itaat altına alındı.
*Kur’an-ı Kerim kitap haline getirildi (Zeyd b. Sabit başkanlığındaki heyet).