Tarih Bilimine Giriş Konu Özeti
Tarih: İnsan ve insan topluluklarının geçmişteki yaşayışlarını, birbirleriyle olan ilişkilerini, yer ve zaman göstererek, sebep – sonuç ilişkisi içerisinde belgelere dayanarak, objektif (tarafsız) bir biçimde açıklayan sosyal bilim dalına tarih denir.
Tarih Biliminin Özellikleri
1) Tarihin temel konusu insan ve insan topluluklarının geçmişteki tüm faaliyetleridir.
2) Tarihi olaylar belli bir yer ve zamanda meydana gelmiştir. Tarihi olaylar, meydana geldiği zamanın şartları göz önünde tutularak değerlendirilir.
3) Birbirini izleyen tarihi olaylar arasında sebep-sonuç ilişkisi vardır. Bir tarihi olay incelenirken; sonraki olayın sebepleri, önceki olayın sonuçları arasında aranmalıdır.
4) Tarihi bilgiler, yazılı ve yazısız kaynaklara, (bilgi, belge ve verilere) dayanmalıdır. Bulunacak her yeni belge var olan bilgileri tamamlayabileceği gibi tamamen değiştirebilir.
5) Tarih bilimi geçmişteki olayları incelediği için deney ve gözlem metodundan yararlanmaz.
Tarih Biliminin yöntemi
Tarihi Olay:İnsan topluluklarının dini, siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda meydana getirdikleri kısa süreli gelişmelerdir.Olayın başlangıcı, bitişi ve yeri bellidir.
Örnek:Kurtuluş Savaşı, Lozan Görüşmeleri, Amerikanın keşfi
Tarihi Olgu: Tarihi olayların sonucunda ortaya çıkan uzun süreli gelişmelerdir.
Örnek: Türkiye’nin Çağdaşlaşması,Sömürgeciliğin ortaya çıkması
Tarihi olayları araştıran bir tarihçi sırasıyla aşağıdaki yöntemleri uygular.
1)-KAYNAK ARAMA: Önce olayla ilgili kaynaklar aranır.
Kaynaklar 2’ye ayrılır:
1- Ana Kaynaklar(Birinci el kaynaklar): Olayın geçtiği döneme ait kaynaklardır.
2- İkinci El Kaynaklar: Ana kaynaklardan yararlanılarak hazırlanan kaynaklardır. Ayrıca kaynakları YAZILI ve YAZISIZ kaynaklar diye de ikiye ayırabiliriz:
1- Yazılı Kaynaklar: Kitabeler, fermanlar, kanunlar, mahkeme kayıtları, noterlik yazıları, gazeteler, dergiler vb…
2- Yazısız(Sözlü) Kaynaklar: Evler, kaleler, tapınaklar, heykeller, silah, eşyalar, destanlar, efsaneler, fıkralar, atasözleri örf ve adetler vb…
2)- VERİLERİ TASNİF, TAHLİL VE TENKİT ETME:
a)- Tasnif(Sınıflandırma): Elde edilen bilgiler zamana, mekana ve konuya göre tasnif edilir.
b)- Tahlil(Analiz=İnceleme) : Kaynaklardan elde ettiğimiz bilgiler güvenilir mi? Karşılaştırma yapılarak bilgiler bu yönde incelenir.
c)- Tenkit(Eleştiri): Elde edilen bilgilerin işe yarayıp yaramadığı, hangi bilgilerin kullanılacağı belirlenir.
3)- SENTEZ(BİRLEŞTİRME): Kaynaklardan elde edilen bilgiler düzenlenerek yazılması safhasıdır.
Not: Müzelik malzeme daha çok akademik çalışmalarda kullanılır
Tarih Biliminin Sınıflandırılması
Tarih, başlangıçtan günümüze kadar bir bütünlük gösterir. Bu uzun geçmişi araştırmak ve öğrenmeyi kolaylaştırmak için tarih zamana, yere ve konularına göre sınıflandırılmıştır. Tarih Bilimi; Genel Tarih, Özel Tarih, Siyasi Tarih, Kültür Tarihi ve Bilim Tarihi gibi bölümlere ayrılır.
Tarih Bilimi anlatımına göre; Hikâyeci Tarih (Rivayetçi – Nakilci), Öğretici Tarih,Sosyal Tarih ve Bilimsel Tarih olarak bölümlere ayrılır.
HİKAYECİ TARİH: Hikayeci tarih anlatımı siyasi oteritenin etkisi altındadır,eleştiriye kapalıdır,objektif olamaz,esas hedef gerçek değildir.Örnek Heredot.
ÖĞRETİCİ TARİH: Öğretici tarih anlatımında kahramanlar ön plana çıkar.Ders verici niteliktedir.Başarılar ve zaferler anlatılır.Örnek: Machiavelli(1469),Carlyle(1795),Thukydides(mö460
BİLİMSEL TARİH: 19.yy dan itibaren görülür,objektiftir ve belgelere dayanır.Şüphecidir ve olayları bütün olarak ele alır.
SOSYAL TARİH: Olayların hissi yönlerini dikkate almadan açıklayan tarih anlayışıdır.
Tarihe Yardımcı Bilimler
1) Coğrafya: Tarihi olayların meydana geldiği yerleri ve coğrafi özelliklerini bildirir
2) Arkeoloji: Toprak ya da su altında kalmış olan eski devirlere ait tarihi eserlerin gün yüzüne çıkarılmasını ve incelenmesini sağlar.
3) Paleografya: Toplumların geçmişte kullandıkları yazıları inceler.
4) Filoloji: Dil bilimidir. İnsan topluluklarının dillerini ve diller arasındaki ilişkileri inceler.
5) Diplomatika: Devletlerarası yazışmaları ve antlaşmaları, bunların siyasi sonuçlarını inceler.
6) Kronoloji: Tarihi olayların oluş zamanını belirler.
7) Sosyoloji: Toplum bilimi.
8) Nümizmatik (Meskukat): Paraları inceler.
9) Epigrafi: Kitabeleri inceleyen bilim dalıdır.
10) Antropoloji: İnsan ırklarını inceler.
11) Etnografya (Halk bilimi): Bir milletin kültürünü örf ve adetlerini inceler.
12) Kimya-Karbon 14 Metodu: Tarihi malzemelerin yaşını belirleyen bilimdir.
13)Felsefe:Felsefe, doğru ve bilinçli düşünmeyi,belirtiler arasındaki genel bağları kurmayı öğreten,dünya görüşlerini öğrenilmesini sağlayan bir ilim dalıdır.Olayların doğru tahlili ancak o devrin felsefesinin bilinmesi ile olanaklıdır.
14)İktisat: Birçok tarihi olayın temelinde iktisadi olaylar yatar.
Sicilliyografi(mühürler)-Armalar(Heraldique)-Şecereler(Ensab cetveli,Genoloji)-Onosmatik(yer adları)
(akademik çalışmalarda daha çok kullanılırlar)
TARİHİN DEVİRLERE BÖLÜNMESİ
Yazının icadı esas alınarak Tarih ikiye ayrılır. Yazının bulunmasından önceki döneme Tarih Öncesi Devirler (Prehistorik) ve yazının bulunmasından sonraki döneme Tarihi Devirler denir.
TARİH ÖNCESİ DEVİRLER
a. Taş Devri
1. Yontma Taş Devri (Paleolitik): Kullanılan alet, araç-gereç, eşya ve silahların; taş ve kemiklerin yontularak yapılmasından dolayı bu devire “Yontma Taş Devri” denir.
Yontma Taş Devri’nin Özellikleri
1. İnsanlar küçük gruplar (klan) halinde mağara, ağaç kovukları ve doğal sığınaklarda yaşamışlardır.
2. İnsanlar hayatlarını, avcılık ve toplayıcılık yaparak sürdürmüşler ve göçebe olarak yaşamışlardır.
UYARI İlk iş bölümü yontma taş devrinde kadınların toplayıcılık erkeklerin de avcılıkla uğraşmalarıyla ortaya çıkmıştır.
3. İnsanların doğada hazır bulunan yiyecekleri tüketmeleri tüketici toplum özelliğine sahip olduklarını gösterir.
4. Taş ve kemikleri yontarak basit alet ve silahlar yapılmışlardır.
5. Bu devirde insanlar mağara duvarlarına avladıkları hayvanların resimlerini yapmışlardır.
6. Yontma Taş Devrinin sonuna doğru ateş bulunmuştur.
2. Cilalı Taş Devri ( Neolitik):
Yapılan alet ve silahların yüzeyleri parlatılıp, uçları kesici hale getirildiği için bu döneme Cilalı Taş Devri denilmiştir. Bu devrin en önemli özelliği, insanların yerleşik hayata geçerek tarım faaliyetlerine başlamış olmasıdır.
Cilalı Taş Devri’nin Özellikleri
1. Ziraata elverişli nehir ve su kenarlarında çeşitli bitkiler yetiştirilerek tarım hayatı başlamıştır. Sabanın kullanılması ile tarım üretimi artmıştır.
2. İnsanlar nehir ve su kenarlarına bitişik evler yaparak yerleşik hayata geçmiştir. Böylece ilk köyler kuruldu.
3. Bitki liflerinden kumaş dokunarak elbiseler yapıldı. Böylece dokumacılık başlamıştır.
4. Bazı hayvanlar evcilleştirilmiştir (at, koyun, keçi, tavuk).
5. Topraktan kaplar ve değişik ev eşyaları yapılmıştır.
6. Ticari faaliyetler başlamış, ihtiyaç fazlası ürünler takas usulü ile satılmıştır.
7. Mezar kültürü gelişmiş, Dolmen ve Menhir adı verilen mezarlar yapılmıştır.
8. Bazı bölgelerde insanların mezarlara; ölüleriyle birlikte atlarını, günlük kullandıkları araç-gereç, eşya ve silahlarını da koydukları görülmüştür.
NOT:
Bu durum, toplumların “ölümden sonraki hayata inandıklarını” yani “ahiret inancına sahip olduklarını” gösterir.
b. Maden Devri
1. Bakır Devri (Kalkolitik): Doğada çokça bulunduğu ve işlenmesi kolay olduğu için kullanılan ilk maden bakırdır. Bakırdan araç-gereç, eşya ve silahlar yapılmıştır. Bu devirde bulunan diğer madenler, altın ve gümüştür. Bu madenlerden takı ve süs eşyası yapılmıştır.
2. Tunç (Bronz) Devri: Bakır ile kalay madeni karıştırılarak tunç madeni elde edilmiştir. Bakıra göre Tunç daha sert ve dayanıklı olduğu için bu madenin kullanılması özellikle tarım ve savaş alanında gelişmelerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu devirde “şehir devletleri” kurulmuştur.
3. Demir Devri: Demir madeninin kullanılması, medeniyetlerin gelişmesine büyük katkıda bulunmuştur. Demirin kullanılmaya başlaması ile ekonomik, siyasi ve askeri alanlarda büyük gelişmeler sağlanmıştır. Toplumların birbirleri ile temasları artmış ve şehir devletlerinin yerini merkezi devletler almaya başlamıştır. Demir devrinde araç ve gereçlerin üstüne damga mühürleri işlenmiştir. Bu da özel mülkiyet kavramının başladığını gösterir.
Tarih Öncesi Devirlerin Özellikleri
1) Tarih Öncesi Devirler; toplumların kullandıkları alet, araç-gereç, eşya ve silahların özelliklerine bakılarak belirlenmiştir.
2) Tarih Öncesi Devirlerde, toplumlar sırasıyla; taş, toprak ve madenleri kullanmıştır. Kullanılan madenler sırasıyla; bakır, tunç ve demirdir.
3) Uygarlıkların gelişmesinde ve ilerlemesinde kuruldukları bölgenin coğrafi özelliklerinin, yer altı ve yerüstü zenginliklerinin, iklim koşullarının büyük etkisi vardır.
4) Bütün toplumlar, Tarih Öncesi Devirleri aynı tarihsel gelişim sırasına göre izlememişler aynı zaman diliminde aynı devri yaşamamışlardır.
Tarih Öncesi Devirlerin başlama ve bitiş tarihleri bölgelere ve toplumlara göre farklılık gösterir.
5) İleri düzeydeki uygarlıklar kendilerinden daha alt düzeydeki toplumları ve uygarlıkları etkiler.
6) Yapılan kazılarda en altta taş, ikinci olarak toprak, üçüncü olarak bakır, dördüncü olarak tunç ve en üstte demirden yapılmış araç-gereç, eşya ve silahların bulunması tarihsel gelişime uygundur.
7) Değişik bölgelerde yapılan kazılarda aynı amaçla kullanılan araç-gereç, eşya ve silahlara rastlanılması, farklı toplumlar olsalar dahi insan ihtiyaçlarının birbirine benzediğini gösterir.
8) Bir bölgede çıkarılan buluntuların çok uzak bir bölgede çıkarılan buluntularla benzer olması bu iki bölgenin birinde yaşayanların diğer bölgeye göç ettiğini gösterir.
9) Bir bölgede bulunan eşya, araç-gereç ve silahların hammaddesi aynı bölgede yoksa bu durum o bölgede yaşayanların ihtiyaçları olan hammaddeyi veya ürünleri ticaret yoluyla başka bir bölgeden aldığını gösterir.
B. TARİHİ DEVİRLER
MÖ 3200 yıllarında Sümerler tarafından “yazının” bulunmasıyla birlikte başlayan döneme “Tarihi Devirler” denir. Tarihi Devirlerin (Çağlar) belirlenmesinde; tüm dünyayı etkileyen, insanların yaşamlarında önemli değişikliklere yol açan ve devrin akışını değiştiren evrensel nitelikli olaylar esas alınmıştır.
1) İlk Çağ: MÖ 3200 yıllarında yazının bulunması ile başlar Kavimler Göçü sonucu Roma İmparatorluğunun MS 395’te; Doğu ve Batı Roma diye ikiye ayrılmasıyla sona erer.
2) Orta Çağ: MS 395’te Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılmasıyla başlar, 1453’te İstanbul’un Türkler tarafından fethiyle sona erer. Avrupa’da bu çağa “Karanlık Çağlar” da denilmektedir.
3) Yeni Çağ: İstanbul’un 1453’te Osmanlılar tarafından fethiyle başlar, 1789 Fransız İhtilali ile sona erer.
4) Yakın Çağ: 1789 Fransız İhtilali ile başlayan ve günümüze kadar devam eden çağa denir.